Eşi Tolga Savacı’nın ani vefatıyla sarsılan yazar Nermin Bezmen, geçtiğimiz haftalarda oğlunun yoğun bakımda olduğunu duyurmuş ve dua istemişti. Zorlu günleri atlatan anne-oğul birlikte objektif karşısına geçti.Oyuncu eşi Tolga Savacı’nın şubat ayında kalp krizi sonucu vefat etmesiyle zor günler geçiren Nermin Bezmen, birkaç hafta önce oğlunun yoğun bakımda olduğunu açıklamıştı.Oğlu Cazım Bezmen için sevenlerinden dua isteyen Bezmen, “Sevenlerimiz, dualarınız şu an yoğun bakımdaki canım oğlumla buluşsun dilerim. İkinci göz ağrım, annelik mutluluğum, gururum, yaradan seni bana, bizlere bağışlasın… Evine, ailene sağlıkla dön yavrum” demişti.Nermin Bezmen, oğlunun durumunun stabil olduğunu “Benim biricik oğlum, zen ve rind Cazımaçim, yaradan o güzel yüreğini aşkla, sanatla çarpması için sana, seni bizlere bağışladı, bağışlasın… Yüreği sevgi dolu, şefkatli sayfa arkadaşlarım, yağmur gibi akan dualarınıza minnettarım. Oğulcuğumun stent operasyonundan sonra durumu stabil, ancak henüz yoğun bakımda. Dualarınızı esirgemeyin lütfen. Tanrım; tüm hastalara şifa, hasta yakınlarına sabır, kuvvet versin. Sevgiyle kalın” sözleriyle duyurmuştu.Bezmen’in oğlundan güzel haber gelmişti. Bezmen, oğlu ile pozuna “Sevgili arkadaşlarım, dostlarım, takipçilerim, biricik oğlum bugün hastahaneden çıkıp evine döndü” notunu düşmüştü.Zor günlerin ardından anne oğul kutlama yemeğine çıktı. Bu anları takipçileriyle paylaşan Bezmen, “Dün, biricik oğlumla hayatı kutladık. Oğulcuğumun yeniden dünyaya geliş duygusunu yaşıyorum şimdi. Yaradan, onu bana, bizlere bağışladı. Bize iyi gelen dualarınızı hiç unutmayacağız” ifadelerini kullandı.“Önce el ele bir sürü iş çıkardık aradan, dün. Sonra benim gençlik, evlatlarımın çocukluk yıllarının Tarabya anılarını tazeledik. Bizden çalınan İstanbul anılarını canlandırdık” diyen Bezmen, sözlerine şöyle devam etti:”Ne enteresandır, çoktan unuttuğumu sandığım kişilerin, mekânların isimleri su gibi akıp geldi beynimin arka loblarındaki odalarından… Normal şartlarda unutmak diye bir şey yok, ona inanıyorum, sadece artık gerekmeyecek diye saklananlar var. Orada, arşivde aranmayı bekliyorlar. Önemli olan onları sık sık çağırmamız, yoksa küsüp en derinlere iniyorlar ve “unuttum” deniyor.”Ünlü isim, sözlerini “Bir kez daha anladım ki; bize güzel gelen anıları, yaşadığımızın izlerini arada raflarından çıkarıp canlandırmalıyız. Sadece güzel değil, sevdiğimiz, sevildiğimiz kişilere ait olan hüzün ve acıları da. Çünkü acıtıyor diye hatırlamamayı tercih ettiklerimiz de bize küsüyor. Anılar biz onları terk ettiğimizde, zamanında onları paylaştıklarımız gibi, ölüyorlar. Beni bilirsiniz, nasıl yaşatırım o anılarımı da.Tanrım, bana bağışladıklarınla, beni kutsadıklarınla, sınadıklarınla, yaşadığım sevgileri hüzünleri, acılar ve hasretleri derdest edebildiğim, birinden birine güç, umut aktarabildiğim için şükürler olsun! Hepinize acı, tatlı anılarınızla barışık bir yaşam olsun!” diye noktaladı.
